Boğaz azgın bir nehir gibi akıyordu Marmara’ya doğru. İstanbul’un üzerine çöken manevi ağırlığı kaldıracak bir evliya beklentisi vardı sokaklarda. Karayelden esen rüzgar, yağmur getirecekti şehit mezarlarına. Fatih’in al kanla fethettiği İstanbul 500 yıl sonra, kansız savaşsız İngilizler’e teslim edilmişti bir Mayıs sabahı…
Devamını okuyun »