Hayır, M. Night Shyamalan ile Mel Gibson’ın ortak yapımı uzaylı filmi değil bu Signs. 2008 Schweppes‘in kısa film festivalinde gösterilen ve diyalogsuz sahnelerine rağmen ne söylenmek istendiği, ne hissedildiği açıkça anlatılan başarılı bir kısa film bu.
İnsan kendi bulunduğu konumdan bir adım geriye adım atarak bu filmi izleyince gündelik yaşamda ne kadar monoton ve düz ayak yaşadığımızı, hayattan zevk almanın bu şehir ve ekonomik yaşam tarzıyla ne kadar zor olduğunu, ama hayatın gene de bir şekilde yolunu bularak, aralardan sızarak insanın yüzüne gülümsediğini ve insanlara yaşamanın zevkli olduğunu gösterdiği görüyor.
Filmin müzikleri de oyuncuları ve sahneleri kadar başarılı. İnsanın için o küçücük birini tanıma ve sevme heyecanı doluyor. Her gün monoton yaşayan insan, ufacık bir umut ile günlerini daha iyi geçiriyor, o hayattan zevk almaya başladıkça biz de mutlu olup umutlanıyoruz. Somurtkan bir yüzle izlemeye başlayan insan saniyeler akıp geçtikçe huzur dolup, yüzünde tebessüm oluşuyor.
Aşkı nerede bulursunuz?
Nereye bakacağımızı bilseydik, hepimiz bakardık.
Bazen tek ihtiyacınız olan bir işarettir.