Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın 7 Ağustos 2003 tarihinde Washington Post gazetesinde yayınlanan yazısında “Bölgede bulunan 22 devletin rejiminin, sınır ve haritalarının değiştirileceğini, Türkiye’nin de bunların içinde olduğunu” anlatıyordu!
Biz Büyük Orta Doğu Projesi (BOP) deyip geçiyoruz ama; bu projenin tam adı “Genişletilmiş Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesi ile Müşterek Bir Gelecek ve İlerleme İçin Ortaklık İnisiyatifi”
Projenin amacı; petrol zengini Müslüman ülkelere demokrasi ihraç etmek, bölgenin kontrolünü ele geçirmek ve bu zengin pazarların serbest rekabete açılmasını sağlamak… Proje, Batı’da Fas’ın Atlantik kıyılarından, Doğu’da Pakistan’ın kuzeyindeki Karakurum yaylalarına, Kuzey’de Türkiye’nin Karadeniz kıyılarından, Güney’de Aden ve Yemen’e kadar uzanan bir bölgeyi kapsıyor. Projenin bizim için önemi ise, Recep Tayyip Erdoğan’ın “Eş Başkan” ilan edilmesi…
BOP’un, ABD’nin Müslüman ülkelerini dönüştürmeye yönelik bir operasyon planı olduğunun anlaşılması üzerine Başbakan Erdoğan, 13 Ocak 2009 Salı günü partisinin grup toplantısında aynen şunları söyledi:
“Büyük Orta Doğu Projesi’nin amaçları ve Türkiye’nin üstlendiği görev bellidir. BOP, Orta Doğu’da barışı sağlamak için kurulmuştur ve bölgenin ekonomik kalkınmasına, özgürlüğüne, kadın haklarına yönelik iyileştirmeleri hedeflemektedir. BOP çerçevesinde Türkiye de Eş Başkanlık görevini üstlenmiştir. Ama bu, şu anda zaten doğmadan ölen bir proje durumuna düştü. Bunu kalkıp ikide bir, gerek ana muhalefeti gerek yavru muhalefeti, bu şekilde kullanıyor. Bunun bizi bağlayıcı yanı yok. Bu konuyla ilgili olarak bizi bağlayan, Tayyip Erdoğan’ın attığı bir imza yoktur. Bu sadece insani olarak bizim üstlendiğimiz görevdir.”
ABD’nin Büyük Orta Doğu Projesi ile beş temel hedefi vardı:
- Orta Doğu’nun kontrolünü ele geçirmek.
- İsrail’in güvenliğini garanti altına almak.
- Zengin petrol ve doğalgaz kaynaklarının denetimini sağlamak.
- Avrupa Birliği, Çin ve Japonya’yı bölgedeki ekonomik zenginliklerden uzak tutarak, rekabette öne geçmek.
- Var olduğunu iddia ettiği “İslâmi terör”ü bitirmek.
Şimdi arkanıza yaslanın, Tunus’u ve Mısır’ı dönüştüren; Yemen’de ve çok sayıda Arap ülkesinde devam eden; Libya’da iç savaşa yol açan “halk hareketleri”ni bir daha düşünün. Ve şu sorunun yanıtını bulmaya çalışın:
Rice’ın sözünü ettiği ve aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 22 devlette rejim ve haritalar değişecekse… Kuzey Afrika’yı ve Arap ülkelerini kavuran halk hareketleri, bu operasyonun bir parçasıysa…
Türkiye’nin yeni rejimi ne olacak, sınırlarımız nasıl değişecek?