1 Mayıs İstanbul’dan Kurtuluş Günü

1983 senesinin Şubat ayında, İstanbul’un Bakırköy ilçesinde bir hastanede açmışım gözlerimi. Annem babam taşı toprağı altın diyerek 1980’de gelmişler İstanbul’a. Taşı toprağı altın değildi ama, hepsi çamurdu çocuk olduğum dönemde.

Yavaş yavaş büyüdük, bizimle beraber İstanbul da büyüdü. Çocuk olduğumuz dönemde gecekondu olan evlerimizin yerine 5’er 6’şar katlı binalar geldi. Tabi bu binalarla beraber de taşından toprağından altın toplamaya gelen insanlar. Tabi yaşımız ufak, kendimiz de çocuk olunca kalabalıklığın farkında varmak o kadar da kolay olmuyor. Zamanla, büyüdükçe ne kadar kalabalık olduğunun farkında varıyoruz.

İstanbul’un kalabalıklığından kaçma fikri ilk olarak 2011’de, o dönem iş için sürekli gidip geldiğim Ankara’yı görünce doğmuştu. Ankara da kalabalık, evet. Ama bir İstanbul değil. Ancak evdekileri ikna edemeyince yine İstanbul’da kaldık.

2013’e gelirken, oldukça eski olan binanın deprem riskiyle yıkılma tehlikesi olduğundan kentsel dönüşüm projesi kapsamında yenilenmesi gerekti. Tabi bizim aile olarak bundan en son haberimiz olsa da, itiraz da etmedik. Bir sene kadar kirada oturduktan sonra, özellikle babam aynı binaya dönmek istemediği için yeni yapılan evi satışa çıkarttık. Beylikdüzü, Büyükçekmece diye yeni evlere bakarken kendimizi de bir anda Edirne’de bulduk.

Edirne’ye tüm eşyalarla birlikte tam olarak gelişimiz de bugüne, 1 Mayıs’a denk geldi. Bugün, tam olarak 3 yıldır İstanbul’dan ayrılmış ya da daha doğru bir tabirle kurtulmuşuz. Ayrıldıktan hemen 1 hafta kadar sonra İstanbul’a gitmek zorunda kalmıştım ancak o gün gerçekten o kadar sene boyunca orada nasıl yaşadığımızı sorgulaşmıştım. İstanbul’da Sefaköy’de, Gültepe Mahallesi’nde oturuyorduk. Kaldırımda dahi yürümekte zorlandığımı fark ettim o gün. Binaların sıklığını, yerden vuran sıcağı… Edirne’de de yeni yaşam bölgesi sayılan Esentepe’deyiz. Burada daha çok siteler var. Ancak yeşil alan da çok fazla ve insanlar yeşile, bahçelere önem veriyor. Tabi nüfus da az olunca…

Geride kalan 3 yılda en ufak bir pişmanlık duymadım. İleride de olacağını hiç sanmıyorum. Hele ki son siyasi şeylerden sonra… Tek eksiği var Edirne’nin; Beşiktaş. Ama onu da güzel insanlarla burada da yaşıyoruz.

İstanbul mu? Sadece maçlar ve çok çok önemli (ölüm gibi) bir olay olmadığı sürece adımımı atacağımı sanmadığım bir “şey” artık.

1 Mayıs İstanbul’dan Kurtuluş Günü’nün 3. Yılı kutlu olsun!

Buna da bakabilirsiniz

Anıtkabir, Bir Yapının Hikayesi

Bilindiği üzere Atatürk’ün ölümünün ardından naaşı geçici olarak Ankara Etnografya Müzesi’nde bir mezar yerine defnedilmişti. …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir