Bu “Yetmez ama EVET”çiler nerede? Geldiğimiz bu bok bataklığından, totaliter rejimin eşiğinden, yargının rezilliğinden mutlular mı?
2003 Türkiye demokrasisi bir bataklık tezkeresi çıkartmayacak kadar güçlüyken, hâlâ siyasilerinin vatan hainliğinden hesap verme korkularına sahipken; 2016 demokrasisi o zaman “Irak’a girmeye” pek hevesli badem bıyıklıları sorgusuz sualsiz Suriye’ye soktu. Sonuç ne oldu? 49 canlı bomba. Yüzlerce ölüm, kan ve göz yaşı. Üstelik 10 yıl önce şehidine ortak ağıt döken bir milleti, komşusunun çocuğu ölünce “oh” çektiren bir millete çevirdi.
Bugünkü ayrışmayı, güç seviciliği ve fanatizmin temelini o anayasa yakmadı mı?
neredesiniz “Yetmez ama EVET”çiler?
Çıkın da son anayasa hakkında fikirlerinizi belirtin. Bu ülkeyi kara propaganda ile ne hâle getirdiğinize bir bakın.
1982 anayasasına hayır, dediniz ve siyasi iktidarın peşinden gidip, bir grup badem bıyıklının yazdığı metnin altına evet mührünü vurdunuz. Şimdi ne hissediyorsunuz? Darbe bizi 30 yıl geriye götürmüşken, evet mührünü vurduğunuz anayasa sayesinde bugün 150 yıl geriye gitmeye yakınız. Yorumladığınız yanlış “liberallik” yüzünden bugün 2. İsdibdat dönemine girmeye ramak kaldı.
Hayır dediğiniz o anayasa paçavrası bile 2. İstibdat’ı kapsamıyordu. Bugün neden suskunsunuz?
2010 yılından itibaren tüm yargı, memur kadroları, eğitim kurumları, emniyetçiler iktidarın kendi elleriyle KPSS soruları “çalınarak” “FETÖ’cü darbeciler” yerleştirilirken neden sustunuz? Eski Türkiye’de hesap verilecek bir yargı varken onun altına dinamit koyup, buna karşı çıkanları darbeci olarak suçlamadınız mı? Sonra darbe gazetesinde utanmadan yazmaya, planlarını bildiğiniz hâlde halkı darbe ile tehdit etmeye devam etmediniz mi?
Sizin “yetmez ama evet” dediğiniz anayasa ile kadın cinayetleri artarken, ne idüğü belirsiz yurtlarda çocuklar sistematik tecavüze uğrarken, çocuk istismarı artarken, etek boylarına müdahale edilirken, yaşam tarzları yok sayılırken sizler de 6 yıldır neden sustunuz?
Sizler hâlâ konserlerinizi veriyorsunuz, kitaplarınızı çıkartıyorsunuz, Amerika’da hayatlarınıza devam ediyorsunuz, televizyonlarda utanmadan konuşuyorsunuz.
Bu ülkede cehennemi yaşayanlar ise bizleriz!
Hiç biriniz hesap vermeyeceksiniz ama tarih sizi utançla, kinle ve nefretle torunlarımıza öğretecek!..